21 Ekim 2010 Perşembe

idigna tipi mutsuzluk örneği-1-

-çantamdan bir şey arayıp bulduğumda üzerine yapışmış sakızı görmek ve daha kötüsü çantanın tabanına yapışmış sakızlar bütününü görmek...hooafff

17 Ekim 2010 Pazar

gotik edgar allan poe'm benim...

**All that we see or seem is but a dream within a dream..

**The boundaries which divide life and death are at best shadowy and vague.Who shall say where the one ends,and where the other begins?

1 Ekim 2010 Cuma

galataperform....

Yarın gönüllü olarak gideceğimdir...Bakalım nasıldır??Bence zevkli bir şeydir...Yarın atölyelerin gösterimi olacaktır...İşteee böyledirr...İsteyenler siteden bakabilirlerdiirr...

23 Eylül 2010 Perşembe

kindersüprizyumurta...yaradana gurbaann

insanlar kinder süpriz yumurta gibi...İçlerinde hem koyu renk çikolata var,hem beyaz renk...ying yang gibi...Dışarıdan göstermeseler de hepsinin içinde süprizi var;türlü türlü,hepsi değişik,kendine özgü...Ve ben onları biriktiriyorum...

1 Eylül 2010 Çarşamba

ben güzel bir şarkı paylaştım

http://fizy.com/s/1luwqn bambaşka bir yerlere gidiyorken kalktım sana geldim..nasıl şarkı yazıyorsunn sen bülent ortaçgilllll..büyüksüüün..

16 Ağustos 2010 Pazartesi

tarçının günlüğü-6-

idigna kişisi tatile gittiğinden beri evde bi başına kalmalar,sonra babamın da gitmesiyle pansiyonda kalmalar derkenn tabi kimse bilgisyar denen ışıklı aleti açmadımiaauv..ben de sizlere yazamadımiauv..neyse şükür kavuşturanauuav..15 gün kadar ben de bir pansiyonda kaldım,kafamı dinledim vallamiauavv..neyse sonraa evime döndüm tekrar,ay hiçbirinin yüzüne bakmadım vallamiauuv..tamam kafamı dinledim fln amaa sonuçta onlar beni evimden ayırdılarmauavv..gelirgelmez evimin her köşesini kokladım,halıları kabarttım sevincimden..öyle mutlu oldum yani..sonracıma idigna yine bi yerlere gitti..geri geldiğinde beni yine koca isterem modunda buldu çok utandımm bildiğin gibi değilmiiauuvv...neyse ki geçti şimdi yalnızlık özgürlüktür düşüncemizee geri döndümiiuuv....Bir de beni bişeye alıştırdı kii böle yumuş yumuş tatsız ama öylee güzel şey ki..adı marşmiiauuv muş..öyle güzel kimiiauvv

25 Temmuz 2010 Pazar

sabahtan geceye bi şehre bakmak...

geçenlerde bir dergide okumuştum..Bugün de sıkıntıdan aklıma geldi.Çok keyifli,ilginç..Bir şehirn kendine has sesi vardır ya bu sitede de seçtiğiniz yerin bir gününü görüntüsüyle,sesiyle görebiliyorsunuz.İşte adresi:http://www.theircircularlife.it/circular.htm

7 Temmuz 2010 Çarşamba

istanbul hatırası

Birkaç gün önce bitirdiğim süper kitap.Ahmet Ümit'i zaten bilmeyen yoktur herhalde.Ben bu ülkede eğer söz konusu polisiye ise Ahmet Ümit ve Osman Aysu'yu tek geçerim;))Neyse efenim şimdi kitapta seri cinayetler işleyen ve işledikleri bu cinayetleri gerek cesetleri bıraktıkları tarihi yerlerle,gerekse avuçlarına bıraktıkları sikkelerle İstanbul'un muhteşem tarihine gönderme yapan katiller var.Aslında öldürülenler de İstanbul'un içine eden insanlar..Bu kitabı daha yeni çıktığında televizyonda Ahmet Ümit'in katıldığı bir programda görmüştüm ve ilk defa bir kitabın fragmanı olduğundan bahsediyordu.Gerçekten çok ilgimi çekmişti işte size linki:http://vimeo.com/12089931 Kitabı okurken de,fragmanı izlerken de tam filmi olacak kitap dedim..Valla çok şükela olur..Hatta kafamda bazı isimler bile düşündüm sanki başka işim gücüm yok.Örneğin; adem yezdan karakterine ezel akay,komiser ali karakterine de nejat işler tabii;))Casting'im süperdir,burdan yapımcılara sesleniyorumm=))Kısacası hem polisiye severim,hastasıyım hem de İstanbul'un tarihini merak ediyorum diyorsanız;bu tarihle,polisiyenin harmanlandığı kitabı okuyun derim..Hava sıcak zaten,uzat ayağını oku ohh mis

26 Haziran 2010 Cumartesi

wristcutters:a love story




Değişik,kült bir film..Böyle romantik,dram,psikolojik,fantastik..vs. bir film bence..Değişik yani tam benlik bir filmdi kısacası..Filmin konusu kısaca şöyle..Esas çocuk rolündeki Zia(Patrick Fugit),kız arkadaşı Desiree(Leslie Bibb)yüzünden intihar eder ve öbür dünyaya gider.Ama bu gittiği yerde sadece intihar eden insanlar vardır.Çevresindeki insanların trajikomik bir şekilde nasıl öldüklerini falan gösterir filmde..Ve Zia'nın çalıştığı yerin adı da kamikaze pizza'dır bu arada=))Ve Zia bir gün arkadaşından uğruna intihar ettiği sevgilisinin de intihar etiiğini öğrenir.Ve Eugene,Mikal,Kneller ile eski sevgilisini aramaya başlarlar..Bu yolculuk onlar için de önemli olacak ve üzerlerinde değişiklik yaratacaktır aslında..Devamını da izleyin,öğrenin;))Buenas noches!!

18 Haziran 2010 Cuma

tanrıların arabaları..


erich von daniken(burda a'nın üstünde iki nokta var ama onu yapamadım kusura bakmayacaksın artık..neyse) tarafından sanırım 70'lerin başında yazılmış kitap.Öncelikle kitap sahaflardan aldığım için,5 lira olduğu için,içinde hüseyin 03.01.1974 yazdığı için benim önemli ve değerli kitaplarımdan biri..Kitapta eski uygarlıkların ilkel insanlar olduğunu söyleyebildiğimiz ama o ilkel insaların bu kadar akıl ermez yapıları nasıl yaptığını açıklayamadığımızı anlatıyor.Aslında yazar kendi bilimsel verileriyle,mitolojiden de örnekler vererek bize o açıklayamadığımız şeyleri açıklamaya çalışıyor.Ve bence daha önce düşünmediğimiz birçok şeyi de düşünmemizi ve acaba gerçekten mümkün mü diye sormamızı sağlıyor.Aslında bu zaman zaman küçüklükten beri benim de düşündüğüm birşeydi,kitapta da bunun gibi birşey anlatıyordu yazar(okuyalı birkaç ay olduğu için bir kısmını unuttum tabii..)Mitolojide bildiğiniz gibi birçok tanrı var ve hepsinin süper güçleri var..Yazar da bu tanrıların aslında dünyaya gelmiş uzaylılar olabileceğini söylüyor ve hatta olduğunu çeşitli resimlerle ispata çalışıyor..Yani kısacası eğer koskoca evrende sadece insanlar var,yok efenimm biz tekiz gibi bence salak düşüncelere sahip değilseniz,bilimsel bir şeyleri de seviyorsanız okuyun derim..

13 Haziran 2010 Pazar

body worlds..




12 haziranda gittiğim değişik,ilginç,sergi..aslında ceset sergisi denebilir=)Öncelikle insanın kendi içini sergide gezip,görmesi değişik bir his..Türlü organlarımızı,kalp,beyin...vs..Bunların hastalandığında nasıl gözüktüğünü gördüm.Örneğin gastritli bir midenin yüzeyinde kanamalarda oluşan küçük siyah noktacıklar oluyormuş,ülserde ise yüzeyde derin bir yara gibi birşey oluşuyormuş,bunlar gibi bir sürü hastalık gördük..Değişikti..Hiç hastalanmamak istedim;çünkü hastalanınca o kadar iğrenç oluyormuş ki içimiz..Özellikle sigara içenlerin görmesi gereken bir ciğer var ki,sigara içmekten zifiri karanlığa bürünmüş..valla görüp de midesi o görüntüyü kaldırıp hala içen varsa bravo diyebilirim...Sergide insanların dışında hayvanlar da vardı..Aslında tüm insanlar birbirine benzer gibiydi...sadece şu üzerimizdeki deri parçasının bizi diğer insanlardan ayıran şey olduğunu düşündüm sergiyi gezerken..Serginin sonunda ise çıkmadan bu cesetlerin nasıl böyle yapıldığını ve korunduğunu anlatan bir yazı var..Yai eğer böyle şeylere meraklıysanız ve ceset görmeye dayanıklıysanız gidin bence=))

6 Haziran 2010 Pazar

tarçınlı kurabiyee...=)


evett olayy azıcık julie&julia'ya dönebilir ama kendimi mutfağa veresim geldii..ve yaptığım tarçınlı kurabiyenin tarifini yazıyorum..=)
2 yumurta
150 gr.tereyağ
2.5 su bardağı un(biraz daha fazla olabiliyor işte siz bakın kıvamına)
1 su bardağı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tarçın
yarım bardak kabartma tozu
1 paket vanilya
üzerine:
pudra şekeri ve tarçın

yumurta,pudra şekeri ve tereyağını karıştırın.Un,tarçın,kab. tozu ve vanilyayı ekleyip yoğurun.Yuvarlak şekiller verip,190 derecede üzeri beyaz kalacak şekilde pişrin.Tarçınla pudra şekerini karıştırıp kurabiyelerin üzerine serpin..Afiyet olsun efeniimm..Bi başka tarifte görüşmek üzeree=))

21 Mayıs 2010 Cuma

17.uluslarası tiyatro festivali

epeydir yazmıyorum madem 2 tane birden yazayım=)evett benm john malkovich'in şeytani komedya adlı deli gibi gitmek istediğim oyunun içinde bulunduğu festival..AÇıkçası ben en çok şeytani komedya ile ilgilendiğim için diğer oyunlar hakkında pek bir bilgim yok..Zaten biletixten öğrendiim kadarıyla şeytani komedya'ya sadece 150 ytl'ciklerden kalmış..Dolayısıyla başka oyunlara bakıcazz artık..hemen sömürmüşler yaaa...hoofff...eğer merak ettiyseniz iksv'nin sayfasından bilgi edinebilrsiniz;))

tanrının gittiği gün(Le jour où Dieu est parti en voyage)..

29.uluslararası film festivaline gidicem demiştim ve gittim ama nerdeyse kaçırıyodum en son gününe gidebildim.epeydir yazmamışım şmdi canım çekti..Üstünden epey geçmesine rağmen yazmak istedimbu filmi çünkü gerçekten güzeldi.Aslında bay hiçkimseye gidicektik ama ona yer kalmamıştı.Doğrusu bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmemiştim.Film ruanda katliamını anlatıyordu.Belli olmayan güçlerce kışkırtılmış hutular tutsileri öldürmeye başlarlar.Tüm köyleri basıp,çocuk,kadın herkesi öldürmeye başlarlar.İşte bu sırada Jacqueline(Ruth Nirere)çocuklarını aramak için yanında çalıştığı ailenin de ülkeyi terketmesi sonrası köyüne gider ve çocuklarının öldürüldüğünü görür..Ve bundan sonra ormanda bir yaşam mücadelesi başlar..Acı,dramatik ama güzel bir film,eğer bi yerde görürseniz bence izleyin...

17 Nisan 2010 Cumartesi

Hola!!!...=)


bugün gönüllü programı çerçevesinde katıldığım ispanya dili ve kültürü eğitiminden bahsedicem çünkü sıkıntı geldi=)..Ne yaziyim ne yaziyim derken aklıma bu geldi..ivit..Öncelikle eğitim sepetçiler kasrı'ndaydı..Eğitim vesilesiyle gördüğüm için çok mutluyum ve eğer görmeyen,bilmeyen varsa tramvayda sirkeci durağında inip yenikapı'ya doğru yürüyünce göreceğiniz soldaki muhteşem bina..mutlaka gidilesi görülesi yer..öncelikle tanıştık gelen arkadaşlarla fln..daha sonrasında ispanya haritası! çizmeye çalıştık kendi grubumuzla..=)vee cervantes enstitü'den clara geldi bize ispanya'yı anlatmak üzere..önce tarihinden bahsetti kendi ülkesi olmasına rağmen dürüstçe anlattı..Zamanında birçok müslüman,yahudi yaşadığını ama hristiyan olmaya zorlandıklarını,ülkelerinden atıldıklarını,sivil savaşlarını anlattı..Bizdeki sağ-sol gibi..Bunlar düşündüren konulardı sonraysa işin eğlenceli yanı geldii...siesstaaa..=)İspanyolların özellikle yaşlılarının da dahil olmak üzere hep sokaklarda olduğunu gece 2de 3te genelde çoğu yerin açık olduğundan bahsetti..Ve sabah 10 gibi çoğu yerin kapalı olduğundan=)öğlen evlerine yemeğe geldiklerinde akabinde siestaa(öğle uykusu) olduğundan..Herkesin 1 ay tatil hakkı olduğundan..Ve ispanyolların gününü yaşa felsefesiyle bizim ilgimiz olmadığını anladım..Öyle melankolik milletiz ki=)Birçok farklı kültür ve dil olduğundan ama sonuçta hepsinin 'İspanya' çatısı altında birleştiğinden de bahsetti..Ayrıca sürüyle bayramları olduğunu söyledi yani genelde bi tatil havası var zaar=)Ayrıca küçük çaplı dillerini de öğretti..merhaba nasılsın?10a kadar sayma gibi...Ardından da kültürlerin farklılıkları,ön yargı üzerine çalışmalar yaptık..Herşey çok güzeldi yani..Günün sonunda İspanya'ya gidesim geldi=)Yalnız boğa güreşi yapmazlarsa mutlu olurum

7 Nisan 2010 Çarşamba

heyyhatt ao eo aeoo...

sevgili gönül dostları=))bugün de software construction veya yazılım inşaası mıdır,formal diller midir böyle bi derse çalışıyordum ki yine sıkıntıdan yazma gereği duydum..Şimcik böle cümleler yazıyoruz saçma sapan..yok S->AO EO ali okula çanta ile gitti böyle ilkokulda fişlerdeki cümlelere benzeyen basit bi cümleyi yok efenim AOymuşş EOymuşş salak hallere sokuyoree..yani ali ad ao eo..ali okula ad baglac eo...böyle cümle mi olurmuşş..neymiş buu??salak bişeymiş..

5 Nisan 2010 Pazartesi

şöylesine,böylesine işte öylesine...

yine bi sıkılma evresinde sizlerleyim deli gibi=)neysee efenim epeydir yazmamışım haydi bir yazayım dedim ama ne yazayım dedim nası olsa şurda biz bizeyiz yada ben bene.Bundan ötürü istediğim kadar saçmala hakkım var dedim..şimdi şuan java çalışmaya çalıştıımdan sebeple diyorum ki o javanın amblemi niye kahve,üstelik üstünde dumanı tütüyo,neden yani kahve diyince keyif falan gelir ya hani ayy java ne keyifli böyle mi demek istemişlerr..niyee birr ince belli bardakta çay değil niye kahve??bu arada etiket ismimi de pek sevdim..deli miyim yahu?ve ayrıcahttp://www.dailymotion.com/video/xbjk1z_editors-you-don-t-know-love_music klip ilginçç ama olsun klibe takılmayalım şarkıı çoook şükelaaa..haydin eyvallah

20 Mart 2010 Cumartesi

shutter island ve ananas...


şimdii başlıktan ne alaka diyebilirsiniz?Ben de hiç aklımdan çıkmıyo ki çokomilk dermişim..İvit.. Neyse şöyle ki ikisinden de bahsedeceğim için böyle yazayım da kolaylık olsun dedim..Bugün shutter island'ı izledim.Güzel bir film.Leonardo da çok iyi oynamış kerata..Ama ben sonunu farklı hayal etmiştim iç dünyamda neysee..Herkesten şüphe edebilirsiniz filmde..Ananasa gelirrsekkk,ayıptır söylemesi yerken birden aklıma geldi acaba bu nasıl yetişiyo diye?Heralde ağaçta fln diye düşündüm.Google'da aradım inanır mısın saksı bitkisi gibi öyle evde yetiştirmişler yaa çok hayal kırıklığına uğradım.Oysa ben onu heybetli bi ağacın meyvesi sanardım..

19 Mart 2010 Cuma

29.istanbul film festivali

efeniimm yine bir kültür sanat manasında etiketli yazımla karşı karşıyasınız..Veyahut ben deli gibi bi başıma karşı karşıyayım..Neysee böyle bi festival var bilirsiniz..Geçen sene kitapçığını,programını fln almıştım ama gidememiştim bu sene de aldım ama bu sefer gidicem..Benim özellikle gitmek istediklerim,konusu bana ilginç gelenler şöyleee:Tanrının gittiği gün,Bay hiçkimse,bal.bornova bornova,kosmos,kıskanmak..Şimdilik böylee tüm Türk filmleri de 3.5tl imiş..
http://www.iksv.org/film/program.asp

10 Mart 2010 Çarşamba

tarçının günlüğü-5-

ayy patim nası acıdı anlatamammiiauvv..O idigna olcak kişi koca cüssesiyle patime bastı.Sonra o da üzüldü tabii.Neyse geçen cmt. bu idigna eve bi kızla geldi hacıosman diye..Hatırlıyorum 2 kere daha gelmişti kokusunu bildim.Neyse efenim bu kız ne zaman gelse ben banyoya kapatılıyorummiiauuv.Sonra o banyoya girceği zaman idigna beni odasına kapatıyo,sonra tekrar banyoya koyuyor..Böyle bi saklambaç,bi kovalamaca gibi..Arada beni aldı kucağına idigna salona götürdü ama salıvermedi çünkü bu gelen hacıosman korkuomuş benden..Benim neyim varmışş ki anacımm,gayet de sempatik yüzüm var nazar boncuklu,çıngırdaklı tasmam var fln..Halbuki ben ona bişey yapmayacaktım ki sadece koklayacaktımiiauvv..

27 Şubat 2010 Cumartesi

!F....

üstünden geçmesine rağmen bir günlük de olsa içinde bulunduğum ve çok hoşuma giden !f bağımsız filmler festivalinden bahsetmek istedim azcık.2010 a.k.b gönüllüsü olarak bir günlüğüne ajansın standında durduk.Tarımsal ütopya adlı film adıyla ve fazla seyircisiyle ilginçti.Daha önce hiç böyle festivallere bu kadar çok seyirci geldğini düşünmüyordum.It's not me,I swear' de güzele benziyodu.Keşke daha önce fırsatım olsaydı da gitseydim dedim kendi kendime.Seyircilerin hepsi de renk renkti,rastalı saçlar fln..çok güzeldi=).'Runner' denilen seyirciyi karşılayan,biletini kesen..vs. gönüllüler de vardı ve işleri hayli zordu.İşte böyleee sadece standda dursam da o ortamda olmak çok güzel bea

24 Şubat 2010 Çarşamba

troya..

Her ne kadar gidene kadar başıma türlü komik,ilginç olaylar gelse de çok güzeldi.Hem kostümleriyle,müzikleriyle ve dançıylarıyla tabii ki.Aslında sadece dans gösterisi gibi değil,aynı zamanda danslarıyla ve arkada geçen kısa yazılarla hikaye gibi anlatıyorlar.2010 akb sağolsun=))

21 Şubat 2010 Pazar

an education..

Film aşk dersi olarak çevrilmiş ama hayat dersi fln olsa bence cuk otururmuş.Filmin konusu kısaca 16 yaşında kafasında sadece oxford olan bi kız.Aile,okul,dersler..sıkıcı bi hayat.Kızımız bi gün bir adamla karşılaşır ve hayatı değişir.Adam ailesinden izin alarak kızı konserlere,sergilere fln götürür.Herşey çok güzel gözükmektedir kız için.Okumasa da böyle güzel yerlere gidebileceğini görür ama böyle değildir tabii ki.İşte böyle bir film fena değil.Yalnız ben şuna takıldım tamam aşkın yaşı yoktur bıdı bıdı lakin adama baakk kıza bakk bree.Ama jenny rolündeki carey mulligan'ı pek bi sevdim.

18 Şubat 2010 Perşembe

tarçının günlüğü-4-

ayy bu idigna kişisinin bilgisayarı amma kıymetliymiş arkadaş..Bi kaç kere kablosunu çıakrmış olabilirim,bi kaç kere yapışkan tuş..vb. şeyler yapmış olabilirim(kendisi de yapışkan tuşu benim sayemde keşfetmiş öyle diyorrmiauv,bi de bilgisayarla ilgili bi bölümde okumuyor mu bu kız anlamıyor bişeyden yazıkmiiauv)ama bu şiddet,bu öfke niye?Sonuçta kediyim,meraklıyım..Bugün yne onun çıktığı bi anı fırsat bildim ve klavyesinin üstüne oturdum.Bir de orda bi ok var ya oynuyo ya o,nası içim gidiyo anlatamam be günlük..

16 Şubat 2010 Salı

puslu kıtalar atlası

İsminden de belli olacağı üzere böyle puslu,düş gibi masal gibi bi kitap.Başta çok fazla eski kelime var ahanda anlamıyorum der gibi olabiliyosun lakin ilerledikçe gayet okuyabiliyosun.Şimdi kitabın özünde 2 karakter var aslında bunlar baba ve oğul.Bunların etrafında gelişen olaylar öykü tadında anlatılıyor.Hoş kitap,ilginç kitap

11 Şubat 2010 Perşembe

2010 a.k.b.

Gönüllü olayıyla bizim okula gelmeleriyle tanıştım aslında http://groups.yahoo.com/group/2010gonullu/ bu adrese kaydolursanız size devamlı mesaj geliyor ve içinden istediğiniz projeye katılabliyorsunuz.Proje hakkında toplantının saati tarihi gibi mesajlar da geliyor.Benim çok beğenerek içinde bulunduğum aktivite..Sevgilerr=)

6 Şubat 2010 Cumartesi

eli'nin kitabıymışş..işte öyle bişey..

dün bu filmi izledim efenim..Fragmanından böyle bol aksiyonlu,gelecekte fln geçiyo ahanda bilim-kurgu demiştimm ki öyle değilmiş.Film buram buram din kokuyo gibi geldi bana.İşte savaş çıkmış ve bu savaş gökyüzüne zarar vermiş.Güneş ışınları yakıp kavurmuş fln fln..Derken bi adam çıkar ve işte sırtında çantası fln kitabını batıya götürmek istmektedir.Bir ses ona böyle söylemiştir çünkü fln fln...Sanki film hazır siyahi başkanımız oldu,neden siyahi peygamberimiz de olmasın ki der gibi geldi bana..Yani dövüş sahneleri hariç pek beğendiğimi söyleyemicem..İşte böylee kusura bakma Denzel..

29 Ocak 2010 Cuma

tarçının günlüğü -3-


merhaba günlük;
Bugünlerde çok stresliyim,kederliyim..vs.Her genç dişi ve erkek kedi gibi azgın dönemlerimden birindeyim.Öyle ki ev ahalisi peşimde pervane..Top atıyolar,kovalıyolar,gürültülü süpürgeyi çalıştırıolar üstüme doğru.Korkayım da aklıma gelmesin diye lakin en fazla 5 dk. dayanabiliyorum.Sonra başlıyorum "bırakınn benii miauuvv,salın benii sokağaa,erkek isterim benn".Ama nerdee...Eskiden yağız bi delikanlı var idi.Böyle sarman bişey..Bizim balkonun altına gelirdi;karşılıklı miauuvlaşırdık.Bunlar beni salmayınca dışarı,yağız delikanlı da benden umudu kesti heralde uğramıyo buralara.Sonuçta bu kedisel bi içgüdü yani yapçak bişey yok..Onlar beni sokağa salmadıkça,başlarının etini yerim vallaamiauuvv

21 Ocak 2010 Perşembe

tekel işçileri........


Tekel işçilerinin haklı direnişinde,sen de çorbada tuzum bulunsun diyorsan...İşte sana fırsat!!

http://www.facebook.com/#/event.php?eid=264646005543&ref=mf

DOROCK


dorock bar'ın 5. yıldönümü dolayısıyla jolly joker balans'ta yıldönümü partisi varmış.Biletler kısa süreliğine 25 tl imiş.Sınırlı sayıdaki bu biletleri Dorock bar'dan temin ediliyormuşş.Gidilesi bir etkinlik..

20 Ocak 2010 Çarşamba

tarçının günlüğü -2-

Bugün dün akşamdan beri pencereden gördüğüm yukarıdan dökülen o beyaz şeyle fiziksel temasa geçtim..Ve bu hiiçç amaa hiiç hoşuma gitmedimiiaav.Hep idigna kişisi yüzünden,beni tuttu patilerimden balkona sürükledi haşin bi insan kendisi.Ama alıştım artık kendisine..Neyse efenimm,ben pencereden bakarken bi ses duydum ahanda sokak kapısı açıldı..Herzamanki çevikliğimlen,süzülerek kapıdan çıktım gittim.Farketmediler bile..Yukarı katlara çıktım geçen yaptığım gibi..Ama bu sefer üst kattaki çocuklar yoktu.Ben de o zaman eve geri döniyimm dedim..Aaa bi baktım kapıyı kapatmışlar,hala farketmemişler yokuluğumu.Ben de avazım çıktığı kadar bağırdım "alııın benniii..yine mi farketmediiinizz..dışardaa kaldıımm bennn..alıınnn beniiimiavv.."diye.Neyse daha sonra içerden sesler duydum "tarçınn nerdee?tarçıınn??tarçınn??dışarda mı kaldı??.."Ben de "evett burdayımmiiavv" dedim neyse ki sesimi duyurdum da beni içeri aldılar yine..iştee böyle aksiyonlu bir gündü bugün..şimdi pencere karşısında uyiicam..Çok yoruldum bugün.

19 Ocak 2010 Salı

sepultura


28 nisan 2010'da maçka küçükçiftlik parkta konser vericeklermiş.Biletler satışa çıkmış.

genel giriş:45tl,sahne önü:67 tl. bunlar indirimlli fiyatlarıymış kısa süreliğine..(bkz. biletix)

sevenlerine duyrulurr...

18 Ocak 2010 Pazartesi

tarçının günlüğü-1-


bugün evde temizlik vardımiavv..Ordan oraya koşturdum,durdum..Viledaya pati attım..Banyo ıslakmışş.Bi hızla koşturarak girdim ki farketmedim.Patilerim ıslandı.Hiç uyumadım bu arada bee..ama yemeğimi yedim..Yemeksiz asla..sonra idigna kişisinin günlük taciz ve sıkıştırmalarından yine onu tırmıklayarak kurtulabildim..İnatla da mıncırıyo arkadaş ne sevgiymiş ben anlamadım la.Sonra yine bi sandalyeyle güreşe giriştimm.Ev ahalisi ben bunu yapınca gülüyo ama ben orda hayali ipimle oynuyorum.Sonuçta hayalgücüm geniş..ayy süpürge çıktı gene bakk yaa..Hemen gidiyim iki hııhhghh lıyım da korksun..ayrıca kabarıyorum ki bu beni daha heybetli gösteriyo..neysee sustu.Ayy uykum mu geldi neemiavv..Gidiyim de şu idigna'nın yatağına bi yatıyımm.....

lhasa de sela


Bir kere dinleyip de hayran olabilir mi insan bi sese??İşte bu kadının sesi öyle bir sesmiş.Acayip birşey.İnsanı hem hüzünlendirip,hem de mutlu edebiliyor.Ama işin kötü yanı şu ki maalesef 1 ocak 2010 tarihinde göğüs kanserinden hayata gözlerini kapamış...halbuki yeni bulmuştum kendisini..ve istanbul caz festivaline gelmiş olması,ben onu bilmezken,tanımazken..en üzücüsü bu.Keşke dinleyebilseymişim.Şöyle canlı canlı.Özellikle "de cara a la pared" adlı şarkısını..

17 Ocak 2010 Pazar

finaller,neskafee,kaçan uyku

diceksin ki finallerin varsa burda işin ne..dersine çalış..valla ben de bilmiyorumm..zaten şu slayttan çalışma olduğundan beri bi tarafta msn,bi tarafta feysbuk,bi tarafta işte ekşi sözlük..vs..çalışmak imkansızzz..onlar olmadan da olmuyorr..işte böyle birr ikilem..finaller bitince daha sık yazmak üzere sevgili blog sayfacım..