25 Mart 2016 Cuma

Sırbistan,Belgrad-Zemun

Selamss,

2013 doğum günümden beri yazı yazmamışım eman tanrıığğoomm.Geçen 2,5 senede neler neler oldu tabii onları şimdi buraya yazmayacağım:)
O zaman vaktim varken Sırbistan yazımla kaldığım yerden devam ediyoğğğrum.

Yolculuğum uçuştan 4 saat önce sabiha gökçen havaalanına gelmemle başlıyor.Evet taaaam 4 saat önce.Kullandığım havayolu şirketi ise Pegasus'tu.Sorunsuz bir uçuş gerçekleştirdik.Vee yaklaşık 1,5 saatlik uçuştan sonra Nikola Tesla Havaalanına geldik.

Havaalanında daha önceden de öğrendiğim gibi para çevirme makinaları  var.Taksi kullanarak şehre gidecekseniz size lazım olacak dinarları burdan tedarik edebilirsiniz.Basit bir kullanımı var dil olarak İngilizceyi seçip sonra vereceğiniz paranın türünü Euro olarak seçip parayı yatırıyorsunuz sonraa gersin bi sürü bi sürü dinarlaaaaarrr:)

Şimdi en çok sıkıntı yaşayacağınız durum dinarlar olacak bence çünkü 20 Euro karşılığında size 4bin küsür dinar veriliyor karşılığında.Bir anda zenginsiniz ama öyle böyle değil:)Sonra 500 ona 1000 şuan derken yine züğürt kalıyorsunuz.Hergün para bozdurmak sıkıcı ama ne harcadığınızı bilmek için bence daha sağlıklı.Zaten insanda da bir moral bozukluğu oluşuyor lan bi yemeğe 500 dinar verdim filan diye düşünürken sonraa bir türk lirasına çevriyorsun ki hiç bi'şeymiş o yediğin meğer:)

ps:Fötöler büyütünce biraz bozuldu sorii:p


havaalanındaki biznis klub:)


dinar zenginliği



Neyse efenim havaalanından taksiye binerek otelimize geldik.Taksi bulurken sizi kandırmak isteyenler olacak aa dostlar kanmayın.Turist olduğunuu anlayıp yanınıza gelip taxi 20 euro filan diyenler oldu lakin sağ tarafta taxi durağı gibi bi stand var.Oraya gidip nereye gideceğinizi,ne kadara götüreceğini filan sorabiliyorsunuz.Kadının elinde bir liste var ve ona göre fiyatı söylüyor ve size bir fiş veriyor  sonra sizi yönlendiriyorlar taksiciye o fişi veriyorsunuz.Havaalanından otelimize 1800 dinara geldik.Bence taksiciye dinar vermek daha mantıklı çünkü vay efenim dinar kaç euroydu filan diye hesaplarken sıkıntı olabiliyor.Nihayet otelimize geldik.Coutyard by Marriot Belgrad'ta kaldık biz.Zaten tanındık bir otel bildiğiniz gibi gayet güzel karşılandık yalnız otelden çıkışta çağırdınız taksilerin paralarını alıyollaaağ çok bişey değil aslında 15 tl filan.

Öğle yemeği için Little Bay restaurantına gittik.Burası Foursquare'de epey bir popülerdi.İçerisi opera binası gibi dekore edilmiş ve klasik müzikler çalıyor.Bizle ilgilenen garson güleryüzlü ve ilgiliydi.Üst katında  loca kısımları var bölmeli ve bunların herbirine ünlü bestecilerin isimleri verilmiş.Loca bizim neyimize dedik ve biz alt katta oturduk kıskıs:)Ne yediğimize gelirsek valla menülerin yanındaki 3 basamaklı sayılardan mı korktum yol yorgunluğu mu artık ne derseniz makarna yedim ben ama bir baktım ki sodayla bira fiyatı aynı acımadım yapıştırdım birayı heuhe:)soda 150 dinar kadardı ve bira da aynı fiyatlarda:)meşhur bir sodaları var adı : Knaz Milos.Yediğim kremalı mantarlı makarna adı pesta pasta idi sanıyorum 555 dinar kadardı.Bu restauranta özel ise tip almaları.60 dinar tip alıyorlar..



içerisi bu şekilde




Kalemegdan:

Burası Belgrad'ın en ünlü parklarından biri.Oldukça büyük ve içinde bir kale bulunuyor.Ayrıca girişinde hediyelik eşya satan satıcılar var.Parkın tepesine çıkıp Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği müthiş manzarayı görmek lazım.En ünlü parkı olduğu için tabelalarda hep bir Kalemegdan işareti göreceksiniz zaten takip ederek bulabilirsiniz.Bol bol fötö çekinebilineceğiniz bi yer yani kısacası:)Kalemegdan gibi Tasmegdan diye başka bir parkları daha var.Burası daha küçük bir park ve içind Saint Mark Klisesi bulunmakta.



 
kalemegdan

Burdan dönüşte yol üzerinde bir katedral gördük sanırım adı Belgrad katedrali çok da emin değilim:)Şansımıza o sırada içerde ayin vardı fotoğraf ve video çekimi yasak olduğu için sizle paylaşamayacağım tabii ama  biraz anlatabilrim.Papazın ilahi söylediği sırada bazı noktalarda kadınlar ve erkekler ayrı ayrı diz çöküp kafalarını yere değdiriyorlar.Hiç böyle bi'şey görmemiştim.Bizim otelimiz Knez Mihalova caddesine yakın olduğu için gidişte ve dönüşte genellikle bu caddden geçtik.Burası istiklal caddesini andırıyor fakat tabii daha az kalabalığı ve daha az renklisi diyebilirim.Ama Amsterdam ile karşılaştırdığımda akşam 8 9 olmasına rağmen sokaklar kalabalıktı.Anladığım kadarıyla Sırplar da bizim gibi dışarda gezmeyi seviyor:)Ve dikkatimi çeken bir başka şey de halkın sanata ve çiçeğe olan sevgisi.Kuyrukta bekleyen yaşlılar gördüm;bizdeki ziraat bankası kuyruğu gibi.Aa bir baktım ki sergi varmış o binada(galp).Genç,yaşlı ellerinde çiçekler var;sokakta da birçok çiçekçiye rastlayabilrsiniz.Bir de her 3 kişiden 1'inde köpek var nerdeyse,öyle bir sevgi:)

Hotel Moskva:

Burası Belgrad'ın ilk otellerinden.Dışı da içi de çok güzel.En alt katında cafe-restaurant kısmı var.Biz tatlı bi'şeyler yedik ve kahve içtik.Burada Napaleon Pasta yedim ve Dutch Kafa içtim.Kafa burada kahve demek.Dutch Kahve tarçınlı bir kahve güzeldi.İçerisi gerek avizeleri gerek halılarıyla Rus Rus'tu:)İçerde piyano çalınıyor.Güzel bir atmosferi var.


Ertesi gün sabah kahvaltısında RedBread diye bir yere geldik.Foursquare'den bulabilirsiniz.Burda Omlet ve çay(omlet yanında iki sarımsaklı ekmek küçük süzme yoğurt ve ezmeyle birlikte geliyor çay da demlikle geliyor)450 dinar kadar tuttu.Sonrasında ise Nikola Tesla Müzesi'ne doğru yola çıktık.

Nikola Tesla Müzesi:

Müzede bilet fiyatı 500 dinar ve saat başı rehberli turları oluyor.Açık olduğu saatleri dikkate almakta fayda var tabii ki müze olduğu için ben unuttum siz bakıverirsiniz artık:)Tur öncesi Tesla'nın hayatını ve icatlarını anlatan kısa bir video gösteriliyor.Sonrasında tatlı bir rehber size Tesla'nın icatlarını canlandırmalı bir şekilde anlatıyor işte sorular filan soruyor.Bi an fizik dersine gittim geldim hehe şaka şaka o kadar sıkıcı geçmiyor:)Turun sonunda Tesla'yı da görebilirsiniz,uslu bir çocuk olursanız kıskıs:)

Müzeden sonraaağğ her blogta yazan şehir turu gibi dedikleri tramvaya bindik.Tabii bundan önce atıştırmalık bi'şeyler aldık.Bu şehirde pastaneler zibille.Adı da Pekara diye geçiyor.Pekara'lardan bi'kaçı:



Bu meşhur tramvay 2 No'lu tramvay.Yaklaşık olarak 35 dk filan sürüyor.Bilet ücreti 145 dinar kadar eğer kontrole denk gelmezseniz biletini okuttun okutmadın pek takmıyorlar benim anladığım.Binen insanlardan 3-4 tane biletini okutan gördüm:)Biz tramvaya Kalemegdan önünden binmiştik bir tur attıktan sonra tekrar o durakta indik.Unutmadan bu tur içinde Belgrad üniversitesini'ni de görebilirsiniz.

Akşam yemeği için tercihimiz bu defa meşhur Sarajevski Cevap (Cevap Cici)yemeğini iyi yaptığını duyduğumuz Walter adlı yerdi.Nasıl bir şeydir bu Cevap Cici derseniz bizim İnegöl köftenin bi parça daha irisi.Ekmek içinde geliyor yanında soğanla birlikte.Ben yanında bira olarak Jelen içtim çünkü tabii yine sodayla aynı fiyat:)Yalnız burdaki garsonun tavrını beğenmedik.3 tane dememize rağmen 1 tane patates getirip üstüne ben size sordum siz 1 tane dediniz diye atar yaptı bize.Bir de hesap ödenirken pos istedik sonra tek fiş var ayrı ayrı ödeyemezsiniz diye yine atar yapınca abimiz bizi dövmesin diye tamam o zaman nakit verelim dedik,bu sefer de ben sordum bana pos istiyoruz dediniz diye yine atarını yaptı abimiz.Ben de ayrı ayrı ödeyemeyeceğimizi bilmediğimizi,benim kartla ödeyecek olduğumu açıklamaya çalıştım filan.Yabancı düşmanı bir Sırp abimizdi sanıyoruz ki.Yani siz ya o iri abiye denk gelmeyin veya başka yere gidin yahu başka cevap cici yapan yer mi yok:)

Sarejevski Cevap
 
 Zemun Bölgesi

Burası Sava'nın diğer tarafında yer alıyor.Önceden Belgrad'tan ayrıymış fakat sonradan Belgrad'ın bir ilçesi olmuş çok sakin nehir kenarı tatil yeri gibi.Nehir kenarlarında balık restaurantları var.Zemun'un ilerisinde de daha modern binalar ve iş binaları var.



Zemun sokaklarından bir tanesi

Zemun'da restaurantlara bakarken bir tane İtalyan restaurantı dikkatimizi çekti.Çünkü menüde Türkçe yazıyordu evet o sakin mi sakin Zemun'da menüsünde Türkçe bi'şeyler yazan bir yer :0
Büyütünce bulanıklaştığı için yazayım dedim:
 "Izgara şeflerimiz İstanbul'daki meşhur Nusret restoranında eğitim almışlardır.Etlerimizi mutlaka denemenizi tavsiye ederiz"
Tuna balığı ve Lav Bira



 

Blaznavac:

Biz dönmeden önceki gece bu bara gittik.Yine bunu da Foursquare'den bulduk.Burda da yine makul fiyatlar söz konusu kokteyller yanılmıyorsam 10-15 tl kadardı.Ben içinde ünlü içkileri olan Rakija'lı kokteyl içtim.Adı Passion kiss vuhuuu:)Bir de ardından Monkey Brain diye bir shot içtim bu görünüm itibariyle bazı barlarda bulunan Beyindeki Ur adlı içkiye benziyordu.Rezervasyon yapılmıyor galiba ama Sırp gençlerinin çok tercih ettiği bi yer sanıyorum epey kalabalıktı biz gitiğimizde,bir ara boş yer bekleyenler filan oldu.Biz tabii çerezimiz içkimizle gayet iyiydik:)

Passion Kiss

Blaznavac At Kafası:)
 
 
Monkey Brain
 


Sırbistan Parlemento Binası
z
Zemun Grodas Kulesi
Saint Mark Klisesi

1,5 TL'lik biram:)


 
ps:Bulanık olanlar telefonla çekildi.Büyütülünce patates oldular:(
Eveett anlatıcaklarım bu kadar.Hem yakın hem vizesiz bu şehri gezin görün bence.Herşey çok güzeldi..

Hvala Beograd!

Hiç yorum yok: