28 Aralık 2011 Çarşamba
26 Aralık 2011 Pazartesi
23 Aralık 2011 Cuma
22 Aralık 2011 Perşembe
8 Aralık 2011 Perşembe
6 Aralık 2011 Salı
Master olayları zormuş.Daha ortada tam olarak bi'şey yokken somutlaşması için bile epey uğraşmak gerekiyormuş.Neyse IELTS'e girecekler varsa şu linkten güzel güzel kaynak indirebilirler:http://www.testpreppractice.net/IELTS/ielts-downloads.html</DIV>Ve de iyi geceler şarkısı:
NEW GIRL-İzlenesi şirin dizi
Bir supernatural bi de bunu kaçırmadan takip edebiliyorum.Sözlükte filan biraz sönük bulunsa da ben sevdim epey.
26 Kasım 2011 Cumartesi
25 Kasım 2011 Cuma
Hala dünyanın en güzel şarkısını bulamadım
http://www.youtube.com/watch?v=ajSzCtwTj_I Muhteşem bir Billie Holiday şarkısının Muhteşem bir Hindi Zahra yorumu.Geçenlerde internette rastladım.Yine bağımlısı oldum.Günde 3 kere tok karnına.Aa bir de şöyle bi'şey var kumbaracı50'nin çok değişik ve çok gerçek http://www.irandansesler.com/#gozalti ve günün daha doğrusu dünün anlam ve öneminden dolayı mor yazayım dedim.Kadınlar önemlidir,biriciktir.Sosyal mesajımı da verdim.İyi vizeler...
20 Kasım 2011 Pazar
22 Ekim 2011 Cumartesi
ZAZ
Doğal,kendiyle barışık,hayatı seven,sempatik,neşeli...Böyle devam ettirebilirim aslında Zaz'ı yani Isabella Geffroy'u.Sesi ve minyon tipiyle fransızların Edith Piaf'a benzettikleri güzel insan.İkisinin de yerleri ayrı tabii ama Zaz bence hem sempatik tavırları hem de sesiyle bugün konsere gelen binlerce kişinin hayranlığını kazandı ve eğer hep böyle kalabilirse,popüler kültür onu bozmazsa gerçekten seneler boyunca da adından söz ettirecektir popülerliği gelip geçici diyenlere inat.Sahne üzerinde o kadar rahat,o kadar mutlu ki zaten hayata şarkı söylemek için gelmiş bu hatun diyorsunuz.İster istemez acaba ben neden geldim diye düşünmedim değil=)Arada Türkçe konuşmaya çalışması ise çok şekerdi ve bir Fransızdan beklenmeyecek bi'şeydi=)Bir de en ön sıradaki sosyetik insanlar vardı konserde.Cici cici elbiselerini giymişler gelmişler,en önde el çırpa çırpa eşlik ediyorlardı.İçimden istemeden şunu düşündüm "Zaz sokakta yaptığı müziğiyle üne kavuştu.Acaba kaçı İstanbul'daki sokak müzisyenlerini dinleyip,destek oluyorlar.Onların şimdi bu ÜNLÜ sokak müzisyenine ilgisi fransız olmasından mı,yoksa popüler olmasından mı?".Neyse kısacası müzik kalitesinin bu denli bozulduğu günümüzde güzel bir müzikle güzel bir ses dinlemek isterseniz,bence deneyin.Ve tabii güzelim fransızcanın o şarkılarla klasik şahane uyumu için...
8 Ekim 2011 Cumartesi
portakal yarım ( '|
http://www.youtube.com/watch?v=21bv5cU-waI
Gave up my all to a man I just met
But there's no time to waste cuz it's almost too late
At last!
Dünyanın en güzel şarkısı ve klibi adeta.Çoook seviyorum,her gün dinliyorum,bağımlıyım sanırım.
Gave up my heart,and my soul and my pride
And my job and my creeds and the ones that I loveGave up my all to a man I just met
But there's no time to waste cuz it's almost too late
At last!
Dünyanın en güzel şarkısı ve klibi adeta.Çoook seviyorum,her gün dinliyorum,bağımlıyım sanırım.
2 Ekim 2011 Pazar
biricik dünyama gelişimin 22.geleneksel kutlaması
Doğumgünümü REDD ile kutlamaya başladım şuan kendisi "umrumda değil hoşçakaal derimm" dedi ve ardından "hiç bukadar acıtmadı hiç kimse senin kadar" diyor."Dünyaa yeniden dönüyorr "diyor.Zaten koskoca dünya senin doğumgünü napsın yani minicik bi insansın onun haşmetli bünyesi yanında.O kendi dönmesinde tabii,herkesin dünyası kendine döner tabii.Herkesin dünyası kendine dönmese zaten o zaman özel isim mi cins isim mi ayrımı olmazdı.Dünya kelimesi gezegen olursa özeldi ama herkesin dünyası cinsti.Sahi herkesin dünyası neden cinsti,bence özeldi,herkesin dünyası özel.Tek,biricik.Ben benim biricik (cins ve özel)dünyama gelişimin 22.yılını kutlamaya başladım.Bazen o dünyaya küfrediyorum,nefret ediyorum,iğreniyorum çünkü O özel olan hani gezegen olan Dünya'dan onu dünyamı koruyamıyorum içine akıntı yapıyor.Kötü olaylar,kötü insanlar dünyamın içine giriveriyorlar.Ne kadar korumaya çalışsam da yapamıyorum ben dünyamın sadece cennetim olmasını isterdim ama içine bazen cehennem(o kadarı değil tabii minnacığı) de karışıyor.Ama bazen de öylesine seviyorum ki aşık olabiliyorum dünyama.Sen benimsin,tanıdğım güzel insanlar,anılar,yerler hepsi benim işte bu yüzden seviyorum.Sana gelişimin 22. yılı kutlu olsun sevdiklerim hep yanımda olsun,gülelim,eğlenelim,rakı içelim,sevelim,sevilelim,sonra tekrar gülelim,üzülebilirz ama tek başına değil,azıcık üzülelim bir de 1 saat sonra yine gülelim,(ama muhtemelen 1 saat sonrasının 1.dakikasında üzülecek bir sebep buluruz,bulmayalım artık.),gezelim bol bol gezelim,yapmadığım ama yapmayı düşündüğüm şeyleri yapalım,mutlu olalım,gülelim.Bu yıl içine biraz daha cennet katman dileğiyle dünyam...
22 Eylül 2011 Perşembe
havaya göre değişen ruh hali...
Bu hava bi yağmurlu oluyor,bulutlu oluyor ya bana bazı bazı melankoli geliyor,oturuyoruz;sohbet,muhabbet filan,neyse..Tabii bu ruh haline uygun şarkılar arıyor insan derken soap&skin adlı gruba rastladım,ama nasıl benlik,ben cynthia ile başladım,the sun,sleep ile devam ettim.Yaptığı müzik hatunun tipinden belli oluyor zaten,eğer melankolikseniz ara ara bence dinleyin,bu arada Thanatos adlı şarkısı black swan müziği olmuş,yanılmıyorsam 90'lı hatun kişi
9 Eylül 2011 Cuma
aklıma geldi
aklıma geldi de ben kalabalık ortamlarda(ama sevdiğim ve muhabbetini sevdiğin kişiler olcak tabii)muhabbeti çok seviyorum(rakı eşliğinde olcak,masada yaşı ilerlemiş insanlar olucak mutlakaa) ben onlara sorucam onlar bana anlatacak,anlatacakk ve anlatacak;ben de dinlicem,dinlicem ve dinlicem.Hayalimdeki rakı sofrasının insanlarıın içinde mutlaka aydın boysan,muazzez ilmiye çığ olacak ya,uff ne güzel olur
25 Temmuz 2011 Pazartesi
kedi ve deprem..deprem ve kedi
İnsanın hissiz kedisi olmasıı kötü mü,iyi mi bilemedim..İyi tarafından bakarsam deprem öncesi hep yaptığı bir takım hareketleri olsaa insan panik yapar,ödü bi tarafına kaçar mazallah.Kötü tarafından da bakarsakk hayırr bi belirti versee belki ev yııkılcak diğer tarafa yolcu olacam ben,bi belirti olsaa insan kaçar filan..
Aslında insan depremden korkuncaa kendi kendine belirtiler de uydurabiliyor,mesela kapının önündee duruyoo,miyavlıyooo kesin artçı olacaaaaakk,tanrımm gibi veya dolabın içinee girdiii iştee deprem olacak bi daha tabii saklanıyo hayvann gibi..Neysee ben depremsiz günler dilerim..Ve amy'den gelsin,genç gidenlerden,orada huzur bulsun http://fizy.com/#s/17nnfk
Aslında insan depremden korkuncaa kendi kendine belirtiler de uydurabiliyor,mesela kapının önündee duruyoo,miyavlıyooo kesin artçı olacaaaaakk,tanrımm gibi veya dolabın içinee girdiii iştee deprem olacak bi daha tabii saklanıyo hayvann gibi..Neysee ben depremsiz günler dilerim..Ve amy'den gelsin,genç gidenlerden,orada huzur bulsun http://fizy.com/#s/17nnfk
25 Haziran 2011 Cumartesi
geçen haftaya dair...
Eğer Bodrum'daysan bir mandalin gazozun,papatyan varsa mis kokan,
ve ayaklarını uzatıp kitabını okuyorsan hayat güzeldir
Merhaba sevgili blogçum,
Bugün çok güzel bi'şey yaptım.Çikolata kursuna gittim,evet.Atölye Ful diye çok cici bi yer. Kısaca anlatırsam Öncelikle kalıp çikolataları keserek benmari usulü erittik ve daha sonra kalıplarımızın içine fındık da koyarak döktük,daha sonra roches yaptık,bu pastanelerdeki hani dağınık bi görüntüsü olan çikolatadan,daha sonraysa truffles yaptık,kremayı ısıtıp,çikolatayı içine ilave ederek 
daha sonra içine koyacağın malzeme tamamen senin hayalgücün aslında,biz kursta içine portakal şekeri,bisküvi ve hindistan cevizi,bisküvi olmak üzere iki çeşit yaptık.Daha sonra da tüm yaptıklarımızı buzdolabından çıkarıp paketlere koyarak,eve götürdük ama o dört saat boyunca dünyayla ilişkiniz kesiliyor resmen vee elinizden çıkmayan bi çikolata kokusuuuu.İşte o en güzeli=)
daha sonra içine koyacağın malzeme tamamen senin hayalgücün aslında,biz kursta içine portakal şekeri,bisküvi ve hindistan cevizi,bisküvi olmak üzere iki çeşit yaptık.Daha sonra da tüm yaptıklarımızı buzdolabından çıkarıp paketlere koyarak,eve götürdük ama o dört saat boyunca dünyayla ilişkiniz kesiliyor resmen vee elinizden çıkmayan bi çikolata kokusuuuu.İşte o en güzeli=)12 Haziran 2011 Pazar
Uzun bir aradan sonraa fena halde yazasım geldi,selamlar..
Bugün ve şu saat itibariyle insanları anlayamadığımı veya onlar nasıl ve ne şekilde düşünüyorlarsa ben o şekilde hayatta düşünemeyeceğimi yine anlamış oldum.Kendimi alice in wonderland'teki alice gibi hissediyorum ama o wonderland bizim hikayemizde sömürland,kömürland,batırland,fakdırland olabilir.Böyle çeşitli isimlerden ben saftırland'i seçtim evet.Şimdi saftırland muhteşem bi yerdir,gelenler hayran kalır doğal güzelliğine,tarihi eserlerine,lakin halkın çoğunluğu vurdumduymazdır,bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığına sahiptirler(ama vurdumduymaz olmak çok iyi bir şeydir,hiç üzülmezsin mesela senin çocuğunun geleceğiyle oynanırsa örneğin yani satırland'te olmaz böyle şey ya diyelim ki oldu amaaan dersin banane işte böyle diye diye 250 yıl yaşarsın bak valla vurdumduymazlığın en faydalı özelliği),gitgide kadın cinayetleri artmıştır(ama zaten kadınların ne önemi vardır ki sonuçta kadın bu biri ölür birini alırsın yani gerektiğinde,kadın dediğin maldır sonuçta satıp öküz,inek filan alabilrsin kıymetli bir maldır aslında),suçu belli olmayan insanlar tutukludur(ama zaten suçu belli olmasa bile koskoca tarafsız adalet,yüce hükümetin bir bildiği vardır tabii ki),öyle bir sınav sistemi vardır ki öğrenciler şifreleri çözerek istedikleri üniversitede okuyabilirler,kim ne konuşuyosa aman biz de duyalım,aman biz yabancı kalmayalım gibi çok masum düşüncelerle küçük,minik şirin mi şirin böcekler vardır her önemli evde,böcekler bir evin demirbbaşıdır,evcil hayvanıdır;gözleri görmeyenlere iş vermiştir saftırland hükümeti,yani düşünebiliyor musunuz hem gözleri görmüyor hem de ona iş verilmiş, işte saftırland halkı böyle de yüce gönüllü hükümete sahiptir.Gel gelelim bu güzelliklerden hoşnut olmayaan,böyle b'şeyden memnun olmayan terbiyesiz,saygısız insanlar vardır,ay bir de bunlar yüzsüz yüzsüz eylem yaparlar saygısızlar,işte bunlar böylee terbiyesizce davranınca napsın gaz sıkar tabii ki saftırland polisi(ben diyeyim polis,sen de CIA,FBI filan)Hayır sonra gaz efenim kaçıyor yüzlerine burunlarına orda iki tarafı da ayırmaya çalışan masum bir öğretmen de ölüyor sonra tarafsız,yufka yürekli,hepsi birbirnden centilmen polisi suçluyorlar.Aman olsun yani insan dediğin nedir ki değil mi?Maden ocaklarında ölen işçiler mesela hepsi onların suçuydu sonuçta.Ocak sahibini almışlardı zaten sorguladılar filan ama o da yüce hükümetimize yakın bir isimmiş sonra bırakıldı zaten yüce,şerefli hükümetimize,iktidara yakın olan biri böyle kötü,gaddar,cani,pislik olabilir miydi ki?Tabii ki olamazdı.Sonraa nükleer santral niye kurulmasın ki madem o riskliydi o zaman mutfak tüpü de riskliydi.Olacağı varsa olur zaten,kaderde ne varsa o yani..İşte böyle güzel bir yerdi saftırland,ve böyle de güzel insanları vardı.
Herşey toz pembeydi,herşey çok güzeldi,değmesinler keyfimizeydi yahuu ohh yağ bal misti.
Ne kadar güzel bir yer değil mi saftırland?Ne dersiniz?
Bugün ve şu saat itibariyle insanları anlayamadığımı veya onlar nasıl ve ne şekilde düşünüyorlarsa ben o şekilde hayatta düşünemeyeceğimi yine anlamış oldum.Kendimi alice in wonderland'teki alice gibi hissediyorum ama o wonderland bizim hikayemizde sömürland,kömürland,batırland,fakdırland olabilir.Böyle çeşitli isimlerden ben saftırland'i seçtim evet.Şimdi saftırland muhteşem bi yerdir,gelenler hayran kalır doğal güzelliğine,tarihi eserlerine,lakin halkın çoğunluğu vurdumduymazdır,bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığına sahiptirler(ama vurdumduymaz olmak çok iyi bir şeydir,hiç üzülmezsin mesela senin çocuğunun geleceğiyle oynanırsa örneğin yani satırland'te olmaz böyle şey ya diyelim ki oldu amaaan dersin banane işte böyle diye diye 250 yıl yaşarsın bak valla vurdumduymazlığın en faydalı özelliği),gitgide kadın cinayetleri artmıştır(ama zaten kadınların ne önemi vardır ki sonuçta kadın bu biri ölür birini alırsın yani gerektiğinde,kadın dediğin maldır sonuçta satıp öküz,inek filan alabilrsin kıymetli bir maldır aslında),suçu belli olmayan insanlar tutukludur(ama zaten suçu belli olmasa bile koskoca tarafsız adalet,yüce hükümetin bir bildiği vardır tabii ki),öyle bir sınav sistemi vardır ki öğrenciler şifreleri çözerek istedikleri üniversitede okuyabilirler,kim ne konuşuyosa aman biz de duyalım,aman biz yabancı kalmayalım gibi çok masum düşüncelerle küçük,minik şirin mi şirin böcekler vardır her önemli evde,böcekler bir evin demirbbaşıdır,evcil hayvanıdır;gözleri görmeyenlere iş vermiştir saftırland hükümeti,yani düşünebiliyor musunuz hem gözleri görmüyor hem de ona iş verilmiş, işte saftırland halkı böyle de yüce gönüllü hükümete sahiptir.Gel gelelim bu güzelliklerden hoşnut olmayaan,böyle b'şeyden memnun olmayan terbiyesiz,saygısız insanlar vardır,ay bir de bunlar yüzsüz yüzsüz eylem yaparlar saygısızlar,işte bunlar böylee terbiyesizce davranınca napsın gaz sıkar tabii ki saftırland polisi(ben diyeyim polis,sen de CIA,FBI filan)Hayır sonra gaz efenim kaçıyor yüzlerine burunlarına orda iki tarafı da ayırmaya çalışan masum bir öğretmen de ölüyor sonra tarafsız,yufka yürekli,hepsi birbirnden centilmen polisi suçluyorlar.Aman olsun yani insan dediğin nedir ki değil mi?Maden ocaklarında ölen işçiler mesela hepsi onların suçuydu sonuçta.Ocak sahibini almışlardı zaten sorguladılar filan ama o da yüce hükümetimize yakın bir isimmiş sonra bırakıldı zaten yüce,şerefli hükümetimize,iktidara yakın olan biri böyle kötü,gaddar,cani,pislik olabilir miydi ki?Tabii ki olamazdı.Sonraa nükleer santral niye kurulmasın ki madem o riskliydi o zaman mutfak tüpü de riskliydi.Olacağı varsa olur zaten,kaderde ne varsa o yani..İşte böyle güzel bir yerdi saftırland,ve böyle de güzel insanları vardı.
Herşey toz pembeydi,herşey çok güzeldi,değmesinler keyfimizeydi yahuu ohh yağ bal misti.
Ne kadar güzel bir yer değil mi saftırland?Ne dersiniz?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)