3 Mayıs 2012 Perşembe
Hakan Günday-Azil
Epeydir yazmadığımı farkettim hatta epeydir bloga girip bakmadım bile.Son sınıf psikolojisi kötü şey arkadaş.Dertliyim.Neysee geleeeliim kitaba.Hakan Günday'ın kitaplarından birini okumadığım için büyük eziklik içerisinde olduğum günlerden biri=)şaka bi yana gerçekten merak ediyordum tarzını ve üslubunu.Konuyu dağıtmayayım=)İşte yine kabalcı'da dolanırken ki en sevdiğim yerdir=)Gözüme "Azil" ilişti.Kitabın kapağında "deha ile delilik arasında seyreden bir hayat" yazıyordu.Arka kapağında da "Azil,içinizdeki derin uçuruma,düşünme,fark etme ve görme uçurumuna düşmek için bir fırsat.Ayaküstü düşebilirseniz ne ala(şapkalı düşün).Aksi takdirde Hakan Günday'ın bir sonraki romanını bekleyeceksiniz." Laan dedim n'oluyor(affedersin.) nasıl kitap ki bu böyle derkeeen kitap gerçekten o kadar ilginç ki,baş kahramanın deli mi yoksa dahi mi olduğunu tam çözemedim.Baş kahramanın davranışları oldukça tuhaf lakin öte yandan söyledikleri sözler bi o kadar mantıklı.İçerisinde çok doğru cümle,evet çok mantıklı dediğim yerler bolca vardı ama işaretlemediğim için unuttum.Tüm bunların yanısıra benim moralimi bozdu.Kitabı hep suratım asık okudum ama bitirmeyi isteyecek kadar da gizemli,bırakamadım yani.Biraz karanlık bir kitap.Ama hakan günday'ın üslubunu çok beğendim.Mesela şu bana çok ilginç geldi,"...pencereye parmaklarının dizi ile vuruyordu."Bunun gibi bana değişik gelen cümleler de var.Bir hakan günday romanı daha okur musun,derseniz hemen sonrasında değil ama arada başka bir kitap okuduktan sonra olabilir=).Çünkü her ne kadar moralimi bozsa da Hakan Günday'ın diğer kitaplarını da merak ediyorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder