30 Aralık 2012 Pazar
6 Aralık 2012 Perşembe
Bu şarkıyı çok sevdiğimi söylemiş miydim?
Aslında şarkı cover bir şarkı.Kim söylüyordu unuttum ama Hindi'cim çok güzel söylüyor.Bi kulak verin
Someday he'll come along, The man I love
And he'll be big and strong, The man I love
And when he comes my way
I'll do my best to make him stay
He'll look at me and smile, I'll understand
Then in a little while, He'll take my hand
And though it seems absurd
I know we both won't say a word
Then in a little while, He'll take my hand
And though it seems absurd
I know we both won't say a word
Maybe I shall meet him Sunday,
Maybe Monday, maybe not
Still I'm sure to meet him one day
Maybe Tuesday will be my good news day
Maybe Monday, maybe not
Still I'm sure to meet him one day
Maybe Tuesday will be my good news day
He'll build a little home, That's meant for two
From which I'll never roam, Who would, would you
And so all else above
I'm dreaming of the man I love
From which I'll never roam, Who would, would you
And so all else above
I'm dreaming of the man I love
4 Aralık 2012 Salı
To Rome With Love
Merhabayın.Yine bir film anlatasım geldi.Bugün anlatacağım film başlıktan da gördüğünüz üzere bir Woody Allen filmi olan "To Rome With Love".
Daha önce "Vicky Christina Barselona"da Barselona'yı,"Midnight in Paris"te Paris'i keyifli ve büyüleyici bir biçimde anlatan usta yönetmen bu filmde de Roma'yı aynı güzellikte anlatıyor.
Karışık ilişkiler,birden fazla insan hikayeleri var filmde ama takip etmek hiç zor değil.Birkaç öyküyü bir curcuna yaratmadan nasıl birleştirebiliyor,bilemiyorum.
Oyuncuları da gayet başarılı buldum.Şüphesiz Woody Allen'ın her filminin ayrı bir tadı var ama bu şehirli filmlerini ayrı bir seviyorum.Bence her seferinde izleyiciyi alıyor ve adeta turist gibi orayı gezdiriyor.Ben bu üç şehirli filmden en çok Midnight in Paris'i sevdim.Sanırım içeriği,konusu en ilginç olanı o.To Rome With Love'ı da beğendim neden bilmem ama bir Midnight in Paris değildi benim için derrr ve gideriimm=)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)